Tag yaralanma

YARALANMA RİSKİMİ NASIL AZALTIRIM?

Fiziksel aktivite sırasında sporcunun yaralanması, kaçınılması güç durumlardandır. Ancak çeşitli önlemlerle, yaralanma şiddetini ve sıklığını minimuma indirmek mümkün.
Yaralanmanın engellenmesi, fiziksel aktiviteden sağlanacak olan kâr oranını artırmakla birlikte, sporcunun zaman yönetimini daha iyi yapmasına da yardımcı olacaktır. Ayrıca, yaralanma sonrası fiziksel ve psikolojik bozulmaların da en aza inmesine katkıda bulunacaktır.

Riski Artıran Faktörler Neler?

Yaralanma riskini artıran faktörleri içsel ve dışsal faktörler olarak sınıflayabiliriz.

İçsel Risk Faktörleri

• Yaş
• Cinsiyet
• Vücut kompozisyonu (örn. Vücut ağırlığı, yağ kitlesi, VKİ)
• Önceki yaralanma öyküsü
• Fiziksel form durumu (örn. Kas kuvveti/gücü, esneklik, dayanıklılık)
• Anatomik uygunluk (örn. Vücut kompozisyonu)
• Beceri seviyesi (spora özgü teknik)

Dışsal Risk Faktörleri

• İnsan faktörü (örn. takım arkadaşları ve rakiplerin tutumu, hakemin müsabakadaki etkinliği)
• Koruyucu ekipman kullanımı
• Spor ekipmanları
• Çevresel koşullar (hava durumu, spor yapılan zeminin durumu vb.)

Risk faktörlerini belirlemek, değiştirilebilir risk faktörlerini ortadan kaldırmak, değiştirilemez risk faktörlerine karşı ise önlem alabilmek için önemlidir.

Sporcu Olarak Neler Yapabilirim?

Hepimiz antrenmanları düzenli yapmamız gerektiğinin bilincindeyiz, ancak pratikte bunu hayata ne kadar geçirebileceğimiz son derece kritiktir. Kuvvet, dayanıklılık, esneklik, denge gibi parametrelerin tamamını içeren bir antrenmanın her parçasının uygulanması ile yaralanma riskini en aza indirebiliyoruz.

Isınma-Soğuma

Antrenmanlara başlamadan ısınma hareketleri yapmanın ve antrenman sonrası soğuma hareketlerini yapmanın önemi unutulmamalıdır.

Performansın normal düzeyde ortaya konabilmesi için gerekli olan ısınma; kas, tendon, bağ ve diğer yumuşak doku yaralanmalarını önler.

Soğuma egzersizleriyle kastaki yorgunluk metabolitleri uzaklaştırılır, toparlanma süresi kısalır ve kas henüz sıcaklığını koruduğundan esneklik egzersizleri yapılabilir.

Ekipman Kullanımı

Spora özgü ekipmanları doğru ve etkin kullanmanın yanı sıra koruyucu ekipmanların da riski azaltılacak şekilde kullanılması yaralanmadan korunmada diğer önemli noktalardır. Müsabakalar ve antrenmanlar sırasında fair-play çerçevesinde davranış geliştirmek sporcunun kendisi ve diğer sporcular için olan yaralanma riskini azaltır.

Beslenme

Beslenme de yaralanmadan korunma stratejilerinde dikkat edilmesi gereken unsurlardan biridir. Kas gelişimi için yeterli proteini almanın yanı sıra, vücut yağ oranının istenilen düzeylerde kalması için diyetisyenlerin sporcular için önerdiği bireysel beslenme programlarına uymak önem taşır.

Aynı zamanda aşırı kullanım yaralanması olarak sporcularda sıkça görebildiğimiz stres kırıklarının görülme sıklığının, yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı sonucu azaldığı çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bu sebeple dengeli beslenme ve güneş ışığından yeterince yararlanmanın da yaralanma riskini azaltacağı düşünülmektedir.

İletişim

Antrenörler ve hekimlerle iletişim halinde olmak ve negatif/pozitif geri bildirimler vermek bir diğer kritik noktadır. Antrenman yoğunluğu ve temposunun ayarlanmasında, toparlanma sürecinin belirlenmesinde ve yaralanma sonrası rehabilitasyonun ardından spora geri dönüşte tekrar oluşabilecek yaralanma riskinin daha düşük olmasında etkin bir iletişimin rolü çok büyüktür.

Teknik Ekip Olarak Neler Yapabiliriz?

Antrenman Planlaması

Teknik ekibin en çok dikkat etmesi gereken nokta, sporcuların antrenman ve yarışma kayıtlarını tutmak, bu kayıtlar doğrultusunda sporcuya özgü bir antrenman programı hazırlamaktır. Böylece sporcuya özgü yaralanma riskleri belirlenebilir, korunmanın çok daha etkin olması sağlanabilir ve olası yaralanmaların tedavisi daha doğru şekilde uygulanabilir.

Sezon içerisinde analizler yapılarak, yüklenme ve dinlenme dönemlerinin iyi ayarlanması gerekir. Oyuncularla iyi bir iletişim içerisinde olmak; aşırı kullanıma bağlı gelişen yaralanmalar başta olmak üzere, tüm yaralanma çeşitlerinin riskini azaltır.

Spor Hekimleriyle İş Birliği

Teknik ekip ve hekimler iş birliği içerisinde olarak bireysel/takım sporu fark etmeksizin, en sık yaralanmaların hangi yaralanmalar olduğunu belirleyerek hedefe yönelik risk yönetimi yapmalıdır. Böylece zaman ve maliyet açısından ideal risk yönetimine ulaşılabilir. Tipik yaralanmaları belirlemek ve bu yaralanmalara kimlerin daha yatkın olduğunu saptamak iyi bir başlangıç noktası olabilir.

Ekipman Temini

Sporculara gerekli koruyucu ekipmanların ve spora özgü ekipmanların temin edilmesini ve eksiklerin saptanmasını sağlamak da teknik ekibin görevlerinden biridir. Doğru ekipman kullanımıyla ilgili eğitimlerin düzenlenmesi gerekir. Ayrıca sağlık bilgisi ve yaralanmadan korunma yöntemiyle ilgili bilgilendirmeler yapmak da teknik ekibin dikkat etmesi gereken bir diğer önemli noktadır.

Kaynaklar

1. Brukner, P. and Khan, K., n.d. Brukner & Khan’s Clinical Sports Medicine.Chapter 12

2. Ergen, E., 2002. Spor Yaralanmalarından Korunma. Dirim, 77(1), pp.6-13.

3. KOZ, M. and ERSÖZ, G., 2010. Spor yaralanmalarının önlenmesinde fiziksel ve kassal uygunluğun önemi. Türkiye Klinikleri Ortopedi Travmatoloji-Özel Konular, 3(1), pp.14-19.

4. TURNAGÖL, H.H. and KOŞAR, Ş.N., 2017. Spor Yaralanmalarından Korunmada Beslenmenin Önemi. Türkiye Klinikleri Spor Hekimliği-Özel Konular, 3(3), pp.207-213.

DOKÜMANLAR
Bu makaleyi aşağıdaki linkten PDF dokümanı olarak indirebilirsiniz.
Read More

OMUZUM NEDEN AĞRIYOR?

Omuz eklemi, anatomik yapısı itibarıyla insan vücudunda en fazla hareket kapasitesine sahip eklemdir. Omuz ekleminin hareket kabiliyetinin limitlerini zorlayan beceriler ortaya koymak, ağrı başta olmak üzere; profesyonel sporcuların omuz eklemlerinde problemlere neden olur. Londra 2012 ve Rio 2016 Olimpiyatları’nda yaralanmaların sırasıyla %5,5’i ve %7’sinin omuz ve köprücük kemiği bölgesinde olduğu raporlanmıştır.

Omuz Anatomisi

Omuz eklemini oluşturan anatomik yapıları anlamak, sporcunun omuz ağrısının nedenini bulması için önemlidir. Omuz eklemi kol ve gövdeyi birbirine bağlar. Ayak, bacak ve gövdeden gelen enerjinin; kol, önkola ve ele aktarılmasını sağlar. Kürek kemiği (skapula), kol kemiği (humerus) ve köprücük (klavikula) kemiklerinin bir araya gelmesi ile oluşur. Bağlar, eklem kapsülü ve eklem içi yapılar (glenoid labrum) omuz ekleminde statik bir sağlamlık, çevredeki büyük (deltoid, trapez, pektoral kaslar vs.) ve küçük kaslar (rotator manşet kasları) ise dinamik bir sağlamlık sunar.

Kaslar Arası Denge

Omuz sağlığının korunması ve omuz ağrılarının engellenmesi için kürek kemiği ve kol kemiğinin ahenk içinde (skapula-humeral ritim) hareket etmesi gerekir. Bu ritmin sağlanması için omuzdaki kaslar belli bir dengede olmalıdır. Bu dengenin bozulması durumunda (skapular diskinezi) omuz yaralanmaları kaçınılmazdır.

Problem yaratan en belirgin durumlardan birisi, omuza dış rotasyon ve iç rotasyon yaptıran kaslar arasındaki dengesizliktir. Özellikle baş üstü hareketlerin yapıldığı branşlarda iç rotasyon yaptıran kaslar, dış rotasyon yaptıran kaslara oranla daha kuvvetli olur. Bu durum aşırı kullanıma bağlı yaralanma riskini arttırır.

Omuz Yaralanmaları

Aşırı Kullanıma Bağlı Omuz Yaralanmaları

Fırlatma hareketi içeren ve raket kullanılan (cirit, tenis, voleybol vs.), baş üstü hareketlerin sık yapıldığı branşlarda (halter, yüzme vs.) daha sık görülür.

Aşırı kullanıma bağlı problemlerde ağrılı bir “sıkışma” hissi olabilir ve genellikle baş üstü hareketlerle tetiklenir. Hafif ağrı ile başlayan semptomlar zamanla artar. Sporcu, genellikle performansı etkilenmeye başladığında tıbbi yardım arayışına girer. Klinik durum kötüye gittiğinde kıyafet giyme ya da geriye doğru uzanma gibi günlük hareketler bile kişiye problem yaratabilir. Gece uykudan uyandıracak kadar ilerleyen vakalarda, toparlanmanın önemli bir parçası olan uyku düzeninin bozulmasıyla sporcularda yorgunluk gibi ek problemler de baş gösterebilir.

Bu “sıkışma” hissinin sebebi tespit edilmeli ve tedavisi, konulan tanı üzerinden yapılmalıdır. Şikayetlerin zamanla geçmesi beklenirse, var olan problem omuz mekaniklerini bozarak tedaviyi geciktirebilir ve altta yatan bir hasar varsa artmasına sebep olabilir. Bu yüzden omuz yaralanması açısından riskli olan branşlarda erken tanı ve erken müdahale önemlidir. Rutin muayenelerle, var olan risk faktörlerinin tespiti ve ortadan kaldırılması, spordan uzun süre ayrı kalmayı gerektirecek yaralanmaların önüne geçmekte faydalıdır.

Aşırı kullanım yaralanmalarına yatkın diğer bir sporcu grubu ise fırlatma sporları ile uğraşan sporculardır. Yüksek hızda ve güçte gerçekleşen fırlatma hareketi, eklemi, hareket kabiliyetinin en uç noktalarında zorlar. Antrenmanlarda ve yarışmalarda fırlatma hareketinin sürekli tekrarlanması omzu yaralanmalara yatkın hale getirir.

Omzun bu tekrarlayan fırlatma hareketlerinden zarar görmemesi için atış mekanizması, hareketin başladığı ayaktan sonlandığı el parmaklarına kadar (kinetik zincir) doğru bir teknikle yapılmalıdır. Kinetik zincirin herhangi bir noktasında var olan yanlışlık, kaslardaki güçsüzlük (ör; kor veya uyluk kaslarında) ya da sporcunun anatomisindeki bir bozukluk yaralanmayı tetikleyebilir.

Darbeye Bağlı Akut Omuz Yaralanmaları

İkili mücadelenin, temasın, itme-çekme hareketlerinin ve düşme ihtimalinin sık olduğu branşlarda (ragbi, basketbol, güreş, bisiklet vb.) daha fazla görülür.

Akut yaralanmalarda kırık, çıkık, kısmi çıkık (çıktı-girdi hissi), bağ zedelenmesi gibi yaralanmalar görülebilir. Omuz kemik kırıkları ve omuz çıkığı acil durumlardır. Bir an önce tıbbi müdahale gerektirir.

Omuz Kemik Kırıkları

Sporcularda omuz kemiklerinden köprücük kemik kırığı en sık görülen kırıktır. Köprücük kemiğinde şekil bozukluğu ve şiddetli ağrı olur. Omuz, hareket etmeyecek şekilde sabitlendikten sonra sporcu hastaneye yönlendirilmelidir.

Omuz Çıkığı

Darbeye bağlı gerçekleşen sık yaralanmalardan bir diğeri de omuz çıkıklarıdır. Omuz çıkıklarında erken müdahale önemlidir. Çıkıklarda kırık olup olmadığını tespit etmek için omuz yerine oturtulmadan önce röntgen çekilmelidir. Çoğu durumda bu durum pratik olmadığından, çıkık en kısa zamanda yerine oturtulur.

Çıkıklarda ileri bir zedelenmeyi engellemek amaçlı, tecrübeli ve ilk yardım becerisine sahip tıbbi personel dışında sporcuya kimse müdahale etmemelidir.

Çıkık yerine oturtulduktan sonra ek tedavi gerekliliğinin belirlenmesi amaçlı, mutlaka röntgen çekilmelidir. Omuz çıkıklarında, ilk tedaviden sonra sporcu iyi bir rehabilitasyon ve kuvvetlendirme programına alınmazsa sakatlığın tekrarlama riski yüksektir. Sporcu spora dönmeden önce iyi değerlendirilmeli ve sporcuda güvensizlik hissi bitmiş olmalıdır.

Eklem Burkulması

Omuz üstüne düşme sonrası sık görülen diğer bir yaralanma ise omuz çatısını oluşturan, kürek kemiğinin üst ucu ile (akromiyon) köprücük kemiğin birleştiği eklem (akromiyo-klavikular eklem) burkulmasıdır.

Omzumu Yaralanmalarından Nasıl Korurum?

  • Rakibi ve kendini yaralayacak fair-play dışı hareketlerden kaçınarak,
  • Kol kemiği ve kürek kemiği ritminin (skapula-humeral ritim) sağlanması amaçlı yapılacak antrenmanları aksatmayarak,
  • Omuz arka kapsülü başta olmak üzere, omuz çevresindeki yapıların esnekliğini geliştirerek,
  • Omuz ve sırt postürünü bozan kas dengesizliklerini düzelterek,
  • Omuz başını yerinde tutan ve rotasyonel hareketleri sağlayan rotator manşet kaslarını düzenli olarak çalıştırarak,
  • Fırlatma hareketi içeren sporlarda, günlük fırlatma sayısını belli bir miktarla sınırlayıp, daha fazla atış yapmanın omza zarar verebileceğini unutmayarak,
  • Spora özgü gereklilikleri göz önünde bulundurup, kinetik zinciri oluşturan diğer kasların (bacak, gövde vs.) omuz ile olan bağlantısını sağlamlaştırarak,
  • Darbeye bağlı yaralanmalardan sonra gerekli tedavi ve rehabilitasyonu zamanında ve acele etmeden uygulayarak ve antrenmanlara yeniden başlama zamanını iyi değerlendirerek,
  • “Sıkışma” ve ağrı gibi şikayetlerin “zamanla geçmesini” beklemeden konusunda uzman bir sağlık personeline danışarak, omuz yaralanmalarından korunmak mümkündür.
DOKÜMANLAR
Bu makaleyi aşağıdaki linkten PDF dokümanı olarak indirebilirsiniz.
Read More

SPORDA SIK GÖRÜLEN YARALANMALAR NELERDİR?

Ayak Bileği

Ayak Bileği Burkulması (Distorsiyonu)

Ayak bileğindeki yumuşak doku yaralanmalarının çoğunluğu bilekteki ani yük değişimi ile ortaya çıkar. Ayak bileğindeki bağ yaralanmalarında bilek, genellikle dıştan içe doğru burkulur ve dış bağlar gerilir. Farklı yönlerdeki travmalar ve travmanın derecesine göre iç yan bağlar ve bacak kemikleri arasındaki sindesmoz (eklem) zar yapısı da yaralanabilir.

Aşil Tendiniti/Tendon Yırtığı (Rüptürü)

Yaralanmalar içsel (kuvvet eksikliği, esneme yetersizliği vs.) ve dışsal (ayakkabı, antrenman sahası, spora özgü hareketler vs.) faktörlere bağlı olarak gelişir. Aşil tendinitinde bu faktörlere bağlı olarak zaman içerisinde ağrı, hareket kısıtlılığı gibi semptomlar görülebilir. Aşil tendon kopması ise ani gelişen bir gerilme sonucu ortaya çıkabilir.

Ayak Bileği Ön Sıkışma (Anteior İmpingement) Sendromu

Tekrarlayan ayak (sırtına doğru hareketler/dorsifleksiyon) hareketleri sporcularda, özellikle de futbolcularda ‘’Futbolcu Ayağı’’ olarak tanımlanan bir sendromdur. Sıkışma sendromlarının tedavisinde öncelikle bu hareketleri kısıtlamak gerekir, sonra da kademeli bir egzersiz yapılmalıdır. Bütün yaralanmalarda olduğu gibi iyileşmeyen durumlarda cerrahi tedavi düşünülür.

Ayak Bileği Arka Sıkışma (Posterior İmpingement) Sendromu

Tekrarlayan (ayak tabanına doğru/plantar fleksiyon) ayak hareketleriyle sporcularda özellikle balerinlerde görülen bir sendromdur.

Ayak Tabanı Zar İnflamasyonu (Plantar Fasciitis)

Zar yapısının topuğa yapışma yerinde aşırı kullanıma bağlı oluşan bir patolojidir (hastalık bilimi). Koşucu gibi aktif sporcularda ve ayakta çalışan kişilerde sık görülür. Uygun ayakkabı veya tabanlık seçimi, ayak tabanında soğuk masaj, gerdirme hareketleri başlangıçta önerilen tedavi protokolüdür.

Diz

Ön Diz Ağrısı (en sık Kondromalazia Patella)

Uygun olmayan diz yapısı ile tekrarlayan yanlış diz hareketleri sonrası ön dizde yer alan kıkırdak yapısının bozulması sonucu oluşur. Koruma ve konservatif tedavi (cerrahi müdahale olmadan ilaç vb. şekilde tedavi) ile şikayetler genellikle azalır.

Menisküs Dejenerasyonu/Yırtığı (Rüptürü)

Daha çok sporcularda görüldüğü için bir sporcu hastalığı olarak bilinse de, dizdeki ani dönme hareketleri başta olmak üzere, travmalar sonucu ve yaşlılarda dize alınan küçük darbelerin birikmesi ile oluşan menisküs yırtığı, dizini herhangi bir şekilde zorlamış kişilerde de görülebilir. Eklem aralığında ağrı, hareket sırasında kilitlenme bulguları görülebilir.

Ön Çapraz Bağ Gerilmesi/Yırtığı (Rüptürü)

Spor aktiviteleri sırasında özellikle ani durma, hızlanma, yavaşlama ve dönme (yön değiştirme) gibi durumlarda bağ lezyonu gelişir. Ayak sabitken dizin ya da bacağın burkulması sonucunda ortaya çıkar. Dizde boşluk hissi ve güvensizlik sık görülür. Kısmi ya da tam yırtık durumuna göre bulgular ve tedavi yaklaşımı değişir.

İç ve Dış Yan Bağ Gerilmesi/Yırtığı (Rüptürü)

Dizin içine doğru zorlama ile iç, dışına doğru zorlanma ile dış yan bağ yaralanır. Dizde en sık yaralanan bağ, iç yan bağdır. Dizin iç ve dış tarafına doğru boşluk hissi görülebilir.

Patellar Tendiniti/Tendon Yırtığı (Rüptürü/Jumper’s Knee)

Atlama, sprint ve diğer iniş hareketleri gibi sürekli ağırlık taşıma aktiviteleri ile yavaş yavaş gelişir. Patellar tendinit zemininde, bazen de ani-dengesiz bir hareket sonucu kısmi ya da tam yırtık gelişebilir.

Omuz

Omuzda (Subakromiyal) Sıkışma (İmpingement) Sendromu

Sıkışma sendromu korakoakromiyal ile humerus başı arasında, genellikle supraspinatus tendonu, subakromiyal bursa, bisipital tendon ve rotator kılıf tendonlarının sıkışması sonucu oluşan bir hastalıktır. Bütün yaralanmalarda olduğu gibi sıkışma derecesine bağlı konservatif ya da cerrahi tedavi planlanır.

Supraspinatus Tendiniti/Tendon Yırtığı (Rüptürü)

Kolun aşırı kullanılması veya alışık olunmayan hareketlerin yapılması, aniden zorlama veya yüklenme supraspinatus tendonu ile subakromiyal bursada zedelenmeye yol açabilir. Tendinit durumu zamanla tendon yırtığına da dönüşebilir.

Biseps Brachi Tendiniti/Tendon Yırtığı (Rüptürü)

Diğer tendon yaralanmalarında olduğu gibi aşırı kullanım veya ani gerilmeler ile tendinit ve tendon yırtıkları gelişir. Daha çok vücut geliştirme sporunda karşılaşılır. Kolun ve omuzun ön yüzünde ağrılar olur.

Omuz Çıkığı (Glenohumeral Laksisite/Subluksasyon/Luksasyon)

Travmatik bir yaralanma veya gevşek kapsüler ligamentler sebebiyle oluşur. Omuz çıkığı genellikle öne doğru olur. Kemik, kapsül, labrum, tendon yaralanmalarına bağlı olarak cerrahi tedavi planlanabilir.

Akromiyoklaviküler Eklem Ayrılması (Seperasyon)

Akromiyoklaviküler eklem (Köprücük kemiği ile kürek kemiğinin tam ortasında kalan bölüm) fibröz disklerin olduğu, ligamentlerle (bağlar) destekli düz ve zayıf bir eklemdir. Omuz üstü düşmeler sonucunda farklı derecelerde yaralanmalar ortaya çıkabilir. Eklem üzeri şişlik, diğer omuza doğru hareketlerde ağrı ile kendini belli eder.

Uyluk Bölgesi

Uyluk Arkası (Hamstring) Kas Zorlanması (Strain)

Hamstring, uyluk arkasında bulunan üçlü bir kas grubudur. En sık yaralanan kas yapısıdır. Genellikle ani gerilme ile yaralanma olur. Kaslar; yetersiz ısınma, yetersiz esneklik, kuvvet eksikliği ve yorgunluk gibi sebeplerden dolayı hasara uğrar.

Uyluk Önü (Kuadriseps) Kas Zorlanması (Strain)

Kuadriseps, uyluk ön kısmında bulunan dörtlü bir kas grubudur. Koşu, sıçrama, denge gibi önemli işlevlerde etkindir. Kas zorlanmalarında, diğer yumuşak doku yaralanmalarındaki gibi planlı bir tedavi programı izlenmelidir.

Bacak Kaval Kemiği

Kaval Kemiği Orta Hatta (Medial Tibial) Stres Reaksiyonu/Kırığı

İçsel (kişinin yapısal bozukluğu gibi) ve dışsal (eski ayakkabı, antrenman zemini vb.) faktörlere bağlı kemikte oluşan aşırı kullanım sonucu ortaya çıkan yaralanmalardandır. Stres reaksiyonu genellikle istirahat dönemi sonrası yüklenme antrenmanları ile başlar, sonrasında kırığa dönüşebilir ve kesin bir tedavi protokolü yoktur. İstirahat, koruyucu önlemler, aktivite modifikasyonu, soğuk uygulama, kademeli esneklik-kuvvet egzersizleri yanında farklı tedavi modülleri de denenir.

Çocuklarda Sık Görülen Büyüme Ağrıları

Dizde Os-Good Schlatter Hastalığı

Diz aşağısında kaval (tibia) kemiğinde, patellar tendonun yapışma yerinde ağrı ve şişlik olur. Sporcu erkeklerde 10-15, kızlarda ise 8-13 yaşlarında sık görülür. Özellikle sıçrama, atlama ve koşu sırasında şikayetler artar. İstirahat, koruyucu önlemler, kademeli tedavi ile spora geri dönüş planlanabilir.

Topukta Sever Hastalığı

Topuk (kalkaneus) kemiğinde ve aşil tendon yapışma yerinde ağrı veya hassasiyet olur. Diğer büyüme ağrılarında olduğu gibi belirli tedavi yöntemleri uygulanabilir.

Yumuşak Doku Yaralanmalarında ve Eklem Burkulmalarında Tedavinin Başlangıcında Nasıl Bir Yol İzlenmeli?

Yaralanmaların derecesine ve yaralanan yapılara göre bir tedavi planı oluşturularak, spora geri dönüş şekillenir. Yaralanmanın başlangıç döneminde özellikle ilk 48-72 saatte PRICE programı uygulanabilir. Daha sonrasında kademeli olarak eklem hareket açıklığı, kuvvet, esnetme, denge egzersizleri ile spora özgü egzersizler yapılmalıdır. PRICE programı kısaca aşağıdaki şekildedir:

Protect (Koruma)

Rice (Dinlenme): Yaralı olan bölgenin üzerine yük vermeyip, korumak ve dinlendirmek gerekir.

Ice (Buz) : Özellikle ilk 3 gün 1-2 saatte 10-15 dk. buz uygulamak gerekir.

Compression (Baskı, sıkıştırma): Dokunun çok fazla şişmesini engellemek adına ped uygulaması yapılarak doku sıkıştırılır veya kalbe doğru uzaktan yakına belli bir basınçta bandajlama yapılır

Elevation (Kaldırma, yüksekte tutma): Yaralanan bölgede ödemin oluşmaması için uzuv, kalp seviyesinin üzerinde tutulur.

DOKÜMANLAR
Bu makaleyi aşağıdaki linkten PDF dokümanı olarak indirebilirsiniz.
Read More

YARALANMADIĞIM HALDE DİZİM NEDEN AĞRIYOR?

Konu sporcu olduğu zaman, diz ekleminin kullanılmadığı aktivitelerden söz etmek pek mümkün olmaz. Yapılan hareketlerin çoğu diz ekleminin ve destek dokuların kusursuz bir uyumla çalışması sonucu meydana gelir. Diz ekleminin en çok kullanılan eklemlerden biri oluşu, kusursuz işleyen bu sistemin zarar görme riskini artırır.

Sporcularda Diz Ağrılarının Sebepleri

Sporcularda diz ağrısını açıklayacak birçok sebep mevcuttur. Mekanik sorunlar, çeşitli kıkırdak sorunları, yaralanmalar ve benzer sorunlar sıralanabilir. Yaralanma ile ilişkili durumlara ön çapraz ve diğer bağ yaralanmaları ve menisküs yırtıkları gibi örnekler ilk akla gelenlerdir. Peki ya diz ağrısını açıklayacak bir yaralanma öykünüz yok ise? Her şey yolunda giderken sebebini açıklayamadığınız bir diz ağrısı ile karşı karşıya geldiyseniz?

Antrenmanlarınızın ağrısız ve mükemmel geçmesine rağmen dokularda zamanla aşınma ve yıpranma meydana gelmesi mümkündür. Bu durum hafif seyirli diz ağrıları ile sonuçlanabilir.

Yoğun Egzersizler Sonucu Yaralanma

Büyük bir travma olmadan, sinsi ve yavaş başlangıçlı diz ağrısının en muhtemel sebebi egzersizlerin yanlış formda yapılmasıdır.

Aktivitenin süresi, yoğunluğu ve egzersizde yapılan olağan dışı değişikliklerin sonucu olarak diz ağrısı ile karşı karşıya kalmanız mümkündür. Egzersizler yorucu bir hal aldığında uzuvlarınızın hareketinin kontrolü siz fark etmeden normal formun dışına çıkar. Özellikle koşu, sıçrama gibi sabit tekrarlayıcı egzersizler sırasında dize ait yapılar zarar görebilir.

Tekrarlayıcı Hareketler ile İlişkili Yaralanmalar

Tekrarlayıcı hareketler ile ilişkili yaralanmalar sporcularda ve iş gücünün fazla kullanıldığı mesleklerde çalışan kişilerde oldukça sık görülen bir durumdur. Hareketler düzgün biçimde yapılsa bile, kas ve destek dokular kısa sürede benzer işi defalarca yaptıklarından dokularda fazladan gerginlik yaratıp dokunun yıpranmasına sebep olabilir.

Özellikle sporcular için, kas geliştirme egzersizlerinin bir kısmına fazla odaklanılması ya da aynı hareketin uzun süre defalarca yapılması kasta hasar oluşturur. Bu bağlamda derlenme için yeterli süre tanınmadan yapılan tekrarlayıcı hareketlerin miktarı ile orantılı ağrı, hassasiyet ve güçsüzlük meydana gelebilir.

Kas yaralanması daha muhtemel olmakla birlikte, diz içerisindeki bağların ve yumuşak dokuların hatta aktivite düzeyine göre doğrudan kıkırdak ve kemik dokularının zarar görmesi mümkün olabilir.

Bu çerçevede en sık karşılaşılan ağrılı diz sorunları şu şekilde sayılabilir:

• Sıçrayıcı dizi de denilen patellar tendinit
• Kıkırdak ve menisküs dejenerasyonları
• Stres reaksiyonları ve kırıkları
• Bursitler
• Osgood-Schlatter hastalığı (Çocuk ve gençlerde görülür)

Diziniz Ağrımaya Başladığında

Ağrı, vücudunuzda bir şeylerin ters gittiğini ifade eden koruyucu bir yoldur. Doku hasarına karşı bizi uyarıp çözüm aramaya zorlar. Ağrıyı hissettiğinizde bunun görmezlikten gelebileceğiniz bir durum olmadığını anlamanız ve derlenme için gerekli prosedürleri uygulamanız gerekir.

Evde İyileşme

“RICE” metodu hızlı iyileşme için en iyi yöntemlerden biridir. 4 kelimenin baş harfleri ile oluşan metodun açılımı şu şekildedir.

Bu yaklaşıma ek olarak antrenmanlarda zorlanmaya sebep olmayacak egzersizler seçilmelidir. Bir başka deyişle antrenmanın modifiye edilmesi uygun olur.

Birkaç Gün İstirahat Edin veya Antrenmanlarınızı Azaltın

İlk gün meydana gelen küçük ağrıları dert etmeyin. Kaslar, eklemler ve diğer bağ dokular yoğun egzersiz sonrası bir miktar yıpranır ve ağrı oluşması normaldir. İyileşme için birkaç güne ihtiyaç duyarlar.

Bu nedenle yoğun egzersiz rutinleri sonrası birkaç günlük istirahat, iyileşme açısından yardımcı olacaktır. Tekrarlayıcı zorlamalar sebebiyle oluşan ağrılar çoğunlukla kendiliğinden iyileşir. 1 günü takiben daha iyi hissediyorsanız ancak ağrınız geçmemişse ağrıyı daha hafif hissedene kadar dinlenme süresini uzatıp sonrasında egzersizlere yavaşça dönebilirsiniz.

Ne zaman doktorum ile görüşmeliyim ?

1-2 günlük dinlenmeye rağmen diziniz hala ağrılı ise doktorunuz ile görüşün. Klinik durumunuza göre farklı tedavi planları gerekebilir.
Somut bir yaralanma olmadığı halde dizinizi ağrırken buluyorsanız yalnız değilsiniz! Ağrı sporcuların, yüksek efor sarf eden profesyonellerin her zaman başına gelebilir ve de her zaman mutlak bir şekilde meydana gelmez.

Özellikle tekrarlayıcı hareketlerin bol miktarda yapıldığı aktivitelerde bariz bir yaralanma olmadan zaman içinde sinsice gerçekleşen diz ağrısı oldukça normaldir. RICE metodu ve destekleyici diz breysleri ile bu ağrıların kontrolünü sağlamak mümkün olabilir.

Kaynak
https://www.muellersportsmed.com/blog/post/Why-Healthy-Athletes-Experience-Knee-Pain-Without-an-Injury

DOKÜMANLAR
Bu makaleyi aşağıdaki linkten PDF dokümanı olarak indirebilirsiniz.
Read More
ETİKET BULUTU
adet algılanan yorgunluk ani ölüm antrenman artroskopi ayak bileği ağrı ağırlık aşil tendonu Aşırı kullanım yaralanmaları bağışıklık bel ağrısı beslenme beslenme stratejileri bilişsel bisiklet ergometresi burkulma bırakma carpal tünel sendromu cinsiyete özgü yaralanma COVID-19 dayanıklılık antrenmanı dehidrasyon dirsek disk diyet diz diz yaralanması doku düzensiz beslenme dışsal motivasyon egzersiz enerji yönetimi hazırlık hedef belirleme heyecan hidrasyon imgeleme immobilizasyon iyileşme içsel motivasyon jet-lag kadın sporcu kalp büyümesi kalça eklemi karbonhidratlar kas kas yaralanması kasık ağrısı kaybetme kaygı kemik kilo kilo kaybı klinik bulgu konsantrasyon kontrol koruma korunma Koşucu yaralanmaları kronik kronik tendinit kıkırdak makro besinler Mediyal tibial stres sendromu menisküs motivasyon muayene nefes odaklanma olimpik olimpiyat omurga omuz osteitis pubis performans performans hedefi performans kaybı porsiyon proteinler PRP psikolojik rehabilitasyon rehabilitasyon risk risk faktörleri sakatlık sirkadiyen ritm sosyal medya spor sporcu sporcu fıtığı sporcu kalbi sporcularda seyahat spor hekimliği spor yaralanmaları stres stres kırığı Stres yaralanmaları sürantrene sürantrenman süreklilik sürüş pozisyonu sıcak sıvı kaybı tanı taper antrenmanı tedavi tekrarlayan tenisçi dirseği toparlanma transfer etkisi turist ishali uyku yaralanma yarışmacı yağlar yol haritası yorgunluk yoğun egzersiz yönetim yöntem zihinde canlandırma zihinsel zihinsel hazırlık önlemler ön çapraz bağ